Can
Papaz
Black Diamond
Black Amber
Angeleno
ERİK YETİŞTİRİCİLİĞİ
-Erik yetiştiriciliğinde kültürel işlemlerin kolaylığı, hasat sezonunun oldukça uzun olması ve besleyici değerinin yüksek olması nedeniyle dünyada ve ülkemizde erik yetiştiriciliğine olan ilgi giderek artmaktadır.
DÖLLENME BİYOLOJİSİ
-Erik çiçekleri, en az 1 yıllık dallarda veya yaşlı spurlar üzerindeki lateral (yan) tomurcuklarda oluşurlar. Oluşum zamanı ülkemizin farklı ekolojilerinde Nisan sonundan Ekim sonuna kadar değişmektedir. Her tomurcuktan 1 veya 3 çiçek meydana gelir
İKLİM VE TOPRAK İSTEKLERİ
-Erik yetiştiriciliğinde farklı özellikteki alt türlerin çokluğundan dolayı iklim istekleri birbirinden farklılıklar gösterir. Mevcut türler içerisinde değişik iklim koşullarına en iyi uyabilen Prunus cerasifera L.’dır. Anadolu coğrafyasının bu türün anavatanı olması nedeniyle bu alanda oldukça yaygın olarak yetişmektedir. Avrupa grubu erikler (Prunus domestica L.) kışı nispeten soğuk geçen soğuk ılıman iklimlerde rahatlıkla yetiştirilebilmektedir. Japon grubu (Prunus salinica L.) eriklerin yetiştiriciliğinde ise nispeten daha ılıman bölgeler tercih edilmelidir.
-Erik çeşitleri alt grup ve anaca göre farklı toprak isteklerine sahiptirler. Örneğin Can-Papaz grubuna ait anaçlar daha çok yüzeysel bir kök gelişim sistemine sahip ve saçak kök oluşturma eğilimindedir. Avrupa grubuna ait anaçlar ise ağır, killi ve nemli topraklarda rahatlıkla yetiştirilebilir.
-Erik yetiştiriciliği yapılacak toprak pH’sının 6,5 civarında olması istenir. Toprak hazırlığı verim, anaç, bölgenin yağış durumu ve toprağın analiz sonuçları değerlendirilerek yapılmalıdır. Organik maddesi düşük topraklarda yanmış çiftlik gübresi (2-3 ton/da.) kullanılmalıdır. Ağır ve taban suyu yüksek topraklarda dikimden önce derin sürüm ve pulluk tabanını kırmak için dip kazan çekilmelidir.
TOPRAK İŞLEME
-Erik bahçelerinde toprağın nemini kontrol, kaymak tabakasını kırılması, pulluk tabanının kırılması, yabancı ot kontrolü, gübrelemeye yardımcı olmak, hastalık ve zararlılarla mücadele amacıyla toprak işleme yapılır. Yağışlarla su sıkıntısı bulunmayan bölgelerde taban örtüsü olarak çayır bitkileri kullanarak bahçelerde devamlı bir örtü bitkisi bulundurulur. Yağışı az olan bölgelerde toprak işlemesi ile topraktan su kaybı en aza indirilerek yabancı otların gelişmesi ve bu sayede yabancı otların meyve ağaçlarıyla rekabeti önlenmiş olur. Son yıllarda ot kontrolü için yabancı ot ilaçlarının kullanımı yaygınlaşmıştır.
-Toprak işlemesi yapılacak bahçelerde hastalık ve zararlılarla kültürel mücadele amaçlı sonbahar ve ilkbaharda yarım yaylı kültüvatörle yüzeysel işleme, yine aynı bahçelerde herbisitlerle ot mücadelesi ekonomik olmayacaksa yaz sezonunda 1 veya 2 defa yarım yaylı kültüvatörle işleme önerilebilir. İlkbaharda toprak tava gelince Şubat sonu veya Mart içinde ikinci kez sürülür. Mayıs ayında yapılan üçüncü sürümden sonra sulama kanalları açılır. Ağaç taçlarının altındaki alan çapayla işlenir. Sulama nedeniyle yazın bahçeler otlanırsa sulama kanallarını bozmamak için toprağı sürmek yerine ot biçimi tercih edilmelidir.
-Erik kökleri toprak yüzeyine yakın bir kısımda yayılmış olduğundan derin toprak işlemesinden kaçınılmalıdır. Bu amaçla yüzeysel toprak işleme aletleri kullanılmalıdır.
SULAMA ve GÜBRELEME
-Meyve bahçelerinin sulanmasındaki amaç evaporasyon ve transprasyonla kaybedilen suyun yağmurla ve sulama ile bitkiye geri verilmesidir.
-Yıllık yağış miktarı 750 mm'yi geçen bölgelerde erikler sulama yapılmaksızın yetiştirilebilirler. Fakat yağış miktarı kadar yağış rejiminin de yıl içerisindeki dağılımı önemlidir. Yağışın yaz aylarında sıcaklıkların ve bitkinin su ihtiyacının arttığı dönemlerde olması gerekmektedir. Yağış miktarı bu rakamın altına düşen yerlerde sulamanın yapılması zorunludur. Erikler saçak köklü olduklarından ve kökler yüzeysel geliştiklerinden bunların su istekleri derin köklü meyve türlerine göre daha fazladır.
-Son yıllara kadar erik bahçelerinde sulama, farklı salma sulama yöntemleri ile yapılmaktaydı. Tarımdaki teknolojik gelişmelerle birlikte mini yağmurlama, damla sulama ve toprak altı sulama sistemleri kullanılmaya başlanmış ve çok başarılı sonuçlar alınmıştır. Erik anaçlarının saç kök geliştirdiği dikkate alındığında en uygun olanı damla sulama sistemidir. Eğer bahçelerde salma sulama yapılıyorsa suyun kök boğazı çevresinde birikimini engelleyecek tedbirler alınmalıdır. Aksi takdirde kök boğazı çürüklüğü gibi hastalıklar baş gösterebilir.
*Diğer meyve türlerinde olduğu gibi erik bahçesi kurulmadan önce bahçenin bitki besin madde içeriği yapılacak bir toprak analizi ile belirlenerek uygun gübrelemenin yapılması gerekir. Bahçenin ilk tesisinden itibaren dekara 2-3 ton yanmış ahır gübresi her yıl düzenli olarak verilmelidir. Böylelikle toprağın organik maddece zenginleşmesi sağlanacağı gibi toprak yapısı da hafifletilmiş olur. Meyve veren erik ağaçlarının yıllık olarak dekardan 3-4 kg N, 450-650 g P2O5 ve 2,5-4 kg K2O kaldırdıkları bilinmektedir. Olabilecek kayıplar ve topraktaki içerikleri de dikkate alınarak tam verim çağında olan eriklere ağaç başı 300-500 g N, 200-500 g P2O5 ve 200-1000 g K2O verilerek gübreleme yapılabilir.
BUDAMA
-Dikimden sonraki ilk 3-5 yıl eriklerde şekil budaması ve terbiyesi, verime yatmış ağaçlarda da ürün budaması yapılmalıdır. Şekil budaması tamamlanmış ağaçlarda sık, kuru ve dikine büyüyen dalların çıkartılması şeklinde budama yapılır. Böylelikle ağacın iç kısımlarına ışık geçişi sağlanmış olur. Yapılacak budamalarla ağacın tepe yüksekliğinin 3-4 m’ de tutulması sağlanmalıdır. 5-6 yıllık meyve dalları (buket dallar) budanarak yeni meyve dallarının oluşumu teşvik edilmelidir. Budama ile meyve ağaçlarında istenilen terbiye sisteminin tam anlamıyla oluşması için yaz aylarında mutlaka dal açımı ve yaz budaması yapılmalıdır.
HASAT
-Erik hasat zamanının belirlenmesinde tam çiçekten hasada kadar geçen gün sayısı, meyve zemin ve et rengi, tat, sertlik ve SÇKM (suda çözülebilir kuru madde miktarı) gibi kriterler dikkate alınarak hasat zamanına karar verilebilir. Hasat esnasında meyvelerin yüksekten hasat kovasına atılmamasına, kovadan kasaya boşaltma esnasında mümkün olduğu kadar yakın mesafeden boşaltılmasına, hasat esnasında meyve gözlerinin zarar görmemesine dikkat edilmelidir. Ağaç üzerindeki meyvelerin tamamı aynı zamanda hasada gelmiyorsa 2 veya 3 seferde hasat yapılmalıdır. Kasalama ve ambalajlama yapılırken meyveler iki sıradan fazla üst üste dizilmemelidir.